DİĞER
“Alabuga’da Ölmek’in Marina’sının bir yanıyla tepeden tırnağa gerçek, bir yanıyla da bir roman kahramanı olduğunu unutmadan romanı düşünmek gerek. Duygusal coşkusu yüksek bu metin, okuruna yeryüzünden trajedisiyle geçmiş bir şairi döneminin koşulları içinde anlatırken, ona yaklaşma biçimi, dili, anlatımı, üslubuyla yazarını da örtük biçimde romana dahil eder.”
"Dirmit ile Yusuf Umut’un hikâyelerinde, Türkiye sosyolojisinde kendini bulmaya çalışan bir kadın ve bir erkeğin hikâyesiyle yüzleşiriz. Bugün de söz konusu sınıfsal yapılar açısından Türkiye’de çok benzer hayatların yaşandığını bilfiil biliyoruz."
“Céline vakasını nereye koyacağız? İnsanı düşünmek, onu bir bütün olarak, karanlık ve aydınlık taraflarıyla mı düşünmektir? İnsanda ve eserde her şey bir arada var olur, iç içe geçer, etkileşime girer mi? Yazarı, politik düşünen insandan ayırmak mümkün müdür? Céline neden hâlâ insanların aklını bu kadar meşgul ediyor ve bölüyor?”
"Güvercinler Gittiğinde’nin bir 'aşk romanı' olduğu kadar, bir bildungsroman olarak da okunabileceğini, çünkü bir olgunlaşma sürecini anlattığını savunmak istiyorum: Natalia adlı başkişinin önce 'Colometa' olup sonra da bunu tam yitirmeksizin (yadsımaksızın) yeniden ve daha yüksek bir düzeyde “Natalia” haline gelme süreci. Demek tam bir aufhebung, Hegel’in ünlü terimiyle."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Zakes Mda ve Kemal Varol edebiyatında acı, ağıt, hayat ve hakikat, kendi ölüm kollarından üreyen, çoğalan rizomatik bir yapıda birbirine bağlanır. Her iki yazar da şiddet, ölüm ve travmanın sıradanlaştığı coğrafyalarda bireysel tarih ile toplumsal ve siyasi tarihi harmanlar ve bunu özellikle ağıt, yol, yolculuk temaları üzerinden yapar."
Ölümü özellikle ekonomik etkinliklerin sona ermesi anlamında ele alıyor şair. Aslında buna ekonomik edilginliklerin sona ermesi de diyebiliriz çünkü piyasayı işaret ederken bir etkileşimden değil sömürüden bahsediyor daha çok
Bir kadın ve bir şair olarak Duygu Kankaytsın’a “kendine ait bir oda” dar gelir; ondan çok daha fazlasını, kadının çok daha özgür olduğu, çok daha rahat nefes alabildiği geniş bir dünya ister o...
Sevilen, En Mavi Göz ve Süleyman'ın Şarkısı gibi romanların yazarı Toni Morrison, 88 yaşında hayatını kaybetti
Felsefenin bizleri hazırlamayı vadettiği hayatın kaçınılmaz buhranları ve muammaları arasında ölüm de var mı? Doğru yaşamayı anlamak, biraz da ölümü anlamayı gerektirmez mi?
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık